Romatoloji uzmanları koronavirüs salgını döneminde romatizmal hastalıklar hakkında merak edilenleri yanıtladı
Romatizmal
hastalıklar hakkında en doğru bilgileri uzman doktorlar aracılığıyla veren
Romatizma TV, Youtube kanalı üzerinden düzenlediği canlı yayında koronavirüs
(Covid-19) salgının romatizmal hastalıklar üzerinde yarattığı riskler,
romatizma ilaçlarının bu dönemde kullanımı, romatizma hastalarının kontrolü ve
hastalar için ek öneriler romatoloji uzmanları tarafından ele alındı. 2.400
hasta ve yakını canlı yayına eşlik ederken, yayın 8.500 izlenmeyi aştı.
Türkiye Romatoloji Derneği (TRD)
öncülüğünde, Romatizma TV Youtube kanalı üzerinden gerçekleşen canlı yayına Türkiye Romatoloji Derneği Yönetim Kurulu
Üyesi, Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Romatoloji ve İç
Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Cemal Bes, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Romatoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı
Prof. Dr. Timuçin Kaşifoğlu ve Ankara
Hacettepe Üniversitesi Romatoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Umut
Kalyoncu katılarak değerli bilgilerini aktardırlar.
Bu dönemde hastaların
gerekmedikçe hastaneye çok sık gitmemesi gerektiğini belirten Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Romatoloji
ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Timuçin Kaşifoğlu canlı yayınla ilgili
şunları söyledi: “Hastalarımız aklında olan soruları her zaman kendilerini
takip eden romatologlara soramayabiliyor. Bu nedenle Türkiye Romatoloji
Derneği’nin hastaları bilgilendirmek için oluşturduğu Romatizma TV Youtube
kanalından böyle bir yayın yapıp romatizma hastalarının sorularını yanıtlamak,
kaygılarını bu Covid-19 salgını döneminde biraz da olsa gidermek amacıyla bir
araya geldik. Ancak unutulmamalıdır ki tedaviler kişiye özeldir ve bizim burada
yapmaya çalışacağımız genel bir değerlendirmedir.”
Romatizmal hastalıklar sadece eklemleri ilgilendirmiyor
Romatizmal hastalıkların
iltihaplı eklem romatizması olarak görüldüğünü belirten ve bu şekilde sadece
eklemleri ilgilendiriyormuş gibi algılanabildiğinden bahseden Prof. Dr. Umut Kalyoncu şunları
söyledi: “Romatizmal hastalıkları ikiye ayıracak olursak; iltihaplı eklem
romatizması bir grupta, iç organları da etkileyen bağ dokusunu etkileyen
romatizmal rahatsızlıklar, vaskülitler bir taraftadır. Yoğun olarak eklemleri
ilgilendiren başlangıçta romatoid artrit, akciğer de dâhil olmak üzere birçok
iç organımızı etkileyebiliyor. Onun dışında iltihaplı bel, omurga romatizması
spondilit artrit, kristal artrit, ülkemize özgü behçet hastalığı, ailesel Akdeniz
ateşi, vaskilütler nereden baksanız 10’un üzerinde vaskülit çeşidi var. Bağ
dokusu hastalıkları lupus, sjögren hastalığı, sistemik skleroz hastalıkları
gibi aslında temel olarak 10 ve üzerinde romatizmal rahatsızlık var. Birden
fazla hastalık olduğu gibi hastalığı ciddi boyutta olanlar var, kontrol altına
alınabilenler var. Bu perspektifte değerlendirmek gerek yani yelpazenin
içerisinde çok ağır hastalar olabildiği gibi çok hafif hastaların olabileceğini
düşünmek önemli.
Burada saymadığım bir hastalık
var; Reaktif artrit. Reaktif artrit şu demek; vücudumuzda bir mikrop giriyor bu
mikrop virüs de olabilir, bakteri de olabilir çoğu zaman bakteriyel enfeksiyonlara
bağlı oluyor. O enfeksiyona bağlı, üzerinden çok uzun zaman geçmeden eklemlerde
ağrı, şişlik oluyor yani mikrobik enfeksiyona karşı reaksiyon gelişiyor. Biz
aslında romatizmal enfeksiyonlarla iç içeyiz. O yüzden diğer enfeksiyonlarla de
bire bir iç içeyiz diyebiliriz. Hastalıklarımız enfeksiyonlara neden
olabiliyor. Mesela romatoid artrit, lupus hastaları normal halkımıza göre iki
kat, üç kat daha fazla enfeksiyonlara yakalanma riskine sahipler. Öte taraftan
kullandığımız ilaçların bazıları, bazı dozlarda enfeksiyon riskinde artışlara
neden olabiliyor. O yüzden hem hastalığın kendisi hem de enfeksiyonların
kendisi kesinlikle romatizmal hastalıklarla ilişkili. Örneğin bazen hastalar
diyor ki; idrar yolu enfeksiyonu geçirdim, dizim şişti. Arasındaki ilişkiyi
bildiğimiz için evet bu buna bağlıdır diyerek yorumlarımızı yapıyoruz.”
Romatizma hastası, eklem ağrılarıyla koronavirüsün (COVID-19)
neden olduğu ağrıları ayırt etmekte zorlanabilir
Koronavirüs salgınında en kritik
olanın neredeyse hiçbir bulgu vermeden izlenen %50’lik bir hasta grubunun
olduğunu belirten Ankara Hacettepe
Üniversitesi Romatoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Umut Kalyoncu,
koronavirüs salgınıyla ilgili şunları söyledi: “Çok hafif bulgu veren hastalar
%30 civarında. Bu hastalarda hafif bir eklem ve kas ağrısı oluyor, belki çok
hafif bir ateşi oluyor ya da olmuyor. Ama bunlar çok hafif bulgular şeklinde
diyebiliriz. Yani vakaların %80 ila 85’i hemen hemen minimum bulgularla
seyrediyor. %40 ila %50’lik kesim yani hiçbir bulgu vermeyen kesimse bize şunu
söylüyor; yanındaki kişinin hastalığı taşıyıp taşımadığını bilmiyorsunuz. Çünkü
hiçbir bulgu vermeyebilir. O yüzden yanımızdaki kişi sanki bu hastalığı
taşıyormuş gibi düşünmeliyiz. Bu, gelen hastalar için de arkadaşlarımız için de
sosyal çevremiz için de geçerli. Zaten bundan dolayı sosyal izolasyon önemli.
Eklem ve kas ağrısı bizim zaten romatizmal hastalıklarımızın ana bulgusu.
Romatizma hastası eklem ağrılarıyla bu hastalığı ayırt etmekte zorlanabilir. Bu
dönemde hassas olmak lazım ancak bunu takıntı haline de getirmemek gerek. Ana
bulgulara dikkat etmek gerekiyor; ateş, romatizmal hastalıklarımızın da bir
bulgusudur. Vaskülit, lupus, erişkin still hastalığı da ateşle başlangıç
bulgusu gösterebiliyor. O yüzden bazen karışıklıklar da ortaya çıkabilir. Ama
hiç hesapta yokken bir ateş çıkıyorsa bunu ciddiye almak gerekiyor. O yüzden
herkesin evinde bir termometre olmasında ciddi fayda var. Bu noktada 37.5 ve
üzerini ateş riski için anlamlı kabul etmek gerekiyor. İkinci bulgu ise boğaz
ağrısı. Hastalar boğaz ağrısından ciddi yakınıyorlar. O boğaz ağrısının hemen
arkasından da öksürük şikâyetleri oluyor. Balgamlı olmayan, kuru bir öksürükten
bahsediyoruz. Bu enfeksiyon vücutta daha aşağılara, akciğere indiği zaman
pnömoni ismini verdiğimiz zatürre tablosu ortaya çıkıyor ki tabi bu artık
hastaneye yatması gereken bazı hastalarda yoğun bakıma ihtiyacı olan hasta
grubunu ortaya çıkarıyor. Ancak bunlar klasik bilgiler. Bir de hastaların
koklama duyusunda azalmalar olduğundan bahsediliyor. Belli bir hasta grubunda
ishalin önemli bulgulardan bir tanesi olduğundan bahsediliyor. Bunların biraz
daha dikkat edilmesi gereken bulgular olması gerektiğini düşünüyorum. Genel
olarak söylemek gerekirse ateş, boğaz ağrısı, öksürük bizim koronavirüs vakalarında
ana bulgularımız. Romatizma hastalarımız salgına yakalanma durumunda T.C. Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi
(SABİM) Korona Danışma Hattı, "Alo 184"ü aramalı ya da pandemi
kapsamına dâhil edilen bir sağlık kuruluşuna en kısa sürede başvurmalılar.”
Salgın döneminde romatizma hastaları uzmanlarına danışmadan
ilaçlarını kesmemeli
Dünyanın zor bir dönemden
geçtiğini, herkesin bu dönemde hijyen kurallarına uymasının, evde kalmanın son
derece önemli olduğunu vurgulayan Türkiye
Romatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve
Araştırma Hastanesi Romatoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Cemal Bes şunları
belirtti: “Bu dönemde mümkün olduğunca dışarı çıkmamak, insanlarla temas
kurmamak çok önemli. Bu hastalıkta en etkili ve ilk tedavinin korunmak olduğunu
aklımızda tutmalıyız. Bu virüsü kapmamaya çalışmalıyız bunun da en iyi yolu
eğer işimiz yoksa evde kalmak yönünde.” Romatizma hastalarının salgın döneminde
ekstra kaygılanmasına gerek olmadığını ancak tedbiri de elden bırakmamak
gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Cemal
Bes, sözlerine şöyle devam etti: “Mesafeye dikkat etmeli, bir yüzeyle temas
ettiğimiz ya da bir yerde bulunduğumuz zaman eve geldiğimizde ellerimizi
yıkamalıyız. Romatologlar olarak, ciddi hayat tehdidi ve organ tutulumu olan
hastaları yakından takip ediyoruz. Bu dönemde bu hastalarımızın hekimleriyle
iletişimde kalmalarında fayda var. Biz bu hasta grubunun tedavilerini ayrıca
düzenliyoruz. Romatoloji uzmanına danışmadan hastaların ilaçlarını kesmemeleri
gerekiyor. İlaç dozunu ayarlama kısmı da biz hekimlerin yönlendirmesinde, bu
ayarlama hastaya göre değişebiliyor.”
Bağışıklığı üst seviyede tutmak için dengeli beslenme, sigarayı
bırakma ve morali yüksek tutma önemli
Temel koruyucu yöntemler olarak
kiminle temas ettiğinizi bilmenin, herkesi bu dönemde potansiyel hasta olarak
kabul etmenin, maske takmanın ve elleri yıkamanın önemini tekrar vurgulayan Prof. Dr. Umut Kalyoncu, sözlerine
şunları ekledi: “Sigara immün sistemini de bozuyor, hastalığı asıl ortaya
çıkardığı yer olan akciğerleri de bozuyor. Bizim romatolojik hastalarımıza ilk
söylediğimiz şey; ‘sigarayı bırakın’ oluyor. Covid enfeksiyonuna yakalanma ve
hastalığın ciddi seyretme riski sigara içenlerde önemli derecede artıyor. O
yüzden sigarayı bırakacaksanız şu anda en önemli zaman. Ayrıca et ve süt
tüketmek kısacası dengeli beslenmek ve morali yüksek tutmak immün sistemi üst
seviyede tutmayı sağlıyor.”
Raporlu olanlar salgın döneminde hastaneye gitmeden de ilaçlarını
temin edebiliyorlar
Koronavirüs salgını döneminde
hastaneye gitmeden ilaçlarını almak isteyen hastalara yönelik hem Sağlık
Bakanlığı’nın hem de Aile ve Çalışma Bakanlığı’nın bir genelgesi olduğunu
hatırlatan Doç. Dr. Cemal Bes: “Ocak
1’den hala geçerli olan tüm raporların süresi otomatik olarak Haziran 2020
sonuna kadar uzatıldı. Bu tarihten itibaren bir raporunuz varsa ve devam
ediyorsa, ilaçlarınızı temin etme konusunda bu yönde bir kolaylık sağlanmış
durumda yani hastaneye gitmeden de ilaçlar alınabiliyor. Eczaneler güncel olarak
şu an hastalara üç aylık dozu verebiliyorlar. Kişide hastalık belirtileri yoksa
zorunlu olmadıkça hastaneye başvurulmamasını öneriyoruz.”
Yorumlar
Yorum Gönder
Tesekkurler