Bir sevdadır Akçakoca...

Akçakoca memlekettir benim için; çocukluğum, gençliğimdir. Dostluklarımın temelini attığım, karakterimdeki olmazsa olmazları aldığım yerdir.

Ananemdir, özlemdir, gözümde iki damla yaş,içimde sızıdır...

Ana yurttur, fındık bahçesidir, huzurdur..

...

Okuyanlar için de harika anılar olacağından emin olduğum küçük Karadeniz'dir.

İşte şimdi size kısa ve öz bir biçimde Akçakoca nerededir, nereye gidilir, ne yenir, hafta sonu tatili için ne kadar bütçe ayırırım gibi sorularınıza cevap olacak bir yazı paylaşmak istiyorum...

NASIL GİDİLİR?

AKÇAKOCA Batı Karadeniz'de Düzce'nin bir ilçesidir. İstanbul, Ankara, Eskişehir ve Bursa'ya yaklaşık 300 km mesafededir. 

İstanbul'dan özel aracınızla geniş geniş gelecekseniz 4 saat, durmadan gelirseniz 3 saatte gelebilirsiniz. İstanbul - Ankara otoyolunu takip edip Düzce'den saptığınızda yaklaşık yarım saat içinde eşsiz kestane ağaçları arasından Akçakoca'ya varırsınız. Sizi sağlı sollu yemyeşil bir doğa karşılayacak, şimdiden makinelerinizi hazırlayın...

Eğer kendi aracınız ile gitmiyorsanız Kamil Koç, Metro Turizm, Pamukkale Seyahat ve Üstün Erçelik otobüs firmalarını tercih edebilirsiniz. Yaklaşık 4-4,5 saat sürmekte ve şimdiki yaklaşık fiyatı 35 TL.

NEREDE KALINIR?

O  tamamen size kalmış işte... Ben lüks severim, derseniz 5yıldızlı SKY TOWER otelde gayet lüks bir şekilde kalabilirsiniz. Çoğunlukla muhafazakar kesimin talep ettiği ve harika bir manzaraya sahip yeni bir tesis.Alternatif oteller ise yenilenen, yılların tecrübeli oteli OTEL AKÇAKOCA, yada DİAPOLİS OTELİ tercih edebilirsiniz. Daha ekonomik bir otel ararsanız TURQUAZ BEACH OTEL de beklentilerinize karşılık olabilir. (Sayfa sonunda temiz bir kaç pansiyon/apart önerim de olacak)

Yok ben doğa ile başbaşa kalacağım, gözümü açtığımda denizi göreceğim, kahvaltımı bahçemden yapacağım, dere sesi ile uykuya dalacağım derseniz önerimde şu şekilde olacak.

Merkeze daha yakın olan TEZEL CAMPİNG, yeni açılan konseptine bayıldığım HAMBURG CAMPİNG,  ayrıca düğünümüzün de olduğu YEŞİL VADİyi gözüm kapalı öneririm.

NE YENİR?

Karadenize geldiyseniz eğer; mutlak balık yemelisiniz elbette. Hamsi, Akbey ve Kamelya restoranlar şehir içinde, Yeşil Vadi, Aktaş Şelalesinde ise doğa içinde leziz balıkları deneyimleyebilirsiniz. Buralara has mancarlı pide ve melengüç tatlısını da tatmak istersiniz belki...Ayrıca doğal mekanlarda sabah kahvaltılarında tadı damakta kalacak cinsten...
Hafta sonları bir çok mekanda canlı müzik mevcut, hafta içi müzik seviyorsanız sıkılabilirsiniz.

NELER YAPILIR? 

Şahane denize girilir. Ama karadeniz işte mevsim kısa, dalga çok. Yüzme bilmeyenleri ürküten biraz tehlikeli de olsa o dalgalarda serinlemenin keyfini anlatmam çok zor. Ne de olsa o dalgalarda büyüdük :) 

Sonra, trekking yapılır. Doğa yürüyüşleri için Kurugöl Kanyonu ve Aktaş Şelalaleri insan elinin en az değdiği ( aman taşa vurun ) alanlardan biri. Oksijeni bol, fotoğraf çekmeyi sevenler için muhteşem alanlardan bir kaçı.

Fakıllı Mağarası şehre yakın, ulaşımı kolay bir doğa harikası. Cenevizlerden kalan tarihi Kale şuan tadilattaymış ancak denizi mavi bayraklı ve diğer yerlere göre daha sığ. Özellikle çocuklu ailelere önerimdir.

Cumartesi-Pazar günü kurulan Tarihi Mahalle Pazarında yöresel ürünler ve doğal bahçe ürünlerinden alış veriş yapabilirsiniz...Eğer bulabilrseniz ve mevsimindeyseniz laz üzümü olarak bilinen karayemişten alın, yiyin, yedirin...Dua edersiniz..

Akçakocayı yaz yaz bitiremem ama fırsatı bulunca kaçın kaçın gidin. Kafanızı dinleyin, huzurun azaldığı bu günlerde çok iyi gelir..

Sağlıkla kalın...

Dipçe: Temizlik ve hizmetine güvendiğim pansiyon ve apartları da belirtmek isterim
Bayraktar Otel : Apart otel, denize manzaralı, şehir merkezinde
Prestij Apart :  deniz manzaralı temiz tecrubeli bir apart tesis.