25 yaşında aşkının peşinden herşeyi geride bıakarak Küahyada yaşamaya başlayan Zeynep Anne,ilk 3 yıl sadece evliliğinin tadını çıkarır. Bu seneler sonunda artık vaktinin geldiğini hissedip bebeğini bekleyemeye başlar..Ancak kaderin ona hazırladıkları ne yazık ki beklediği gibi olmaz....Anneyle buluşamayan bir acı tecrübe ile birlikte peşini bırakmayan rahatsızlıklar hep araya mesafe olur...Ancak pes etmez... Tüm acılara göğüs gererek evladına kavuşmanın hasreti ile herşeye dayanır...ve müjdesine kavuşur...İşte hikayemiz...
Zeynep Anne ve Toprak Bebek
Anne olacağını ilk öğrendiğinde nasıl hissettin?
* Anne olacağımı hissettim. 10 günlük bir tatile çıkıyorduk. Yolda birden bire kasıklarıma iğneler battığını hissettim. Aşkım geliyor dedim ama önceki yaşadığım kötü tecrübe nedeniyle çok fazla kendimi kaptırdığımı söyleyemem. Hatta tatilim boyunca düşünmedim bile diyebilirim. Her şeyi iyisiyle kötüsüyle dönüşüme hazırlamıştım. Dönüşte ilk işim hastaneye gitmek oldu, tahlil yaptırdım ve pozitifti. Yine sevinmedim, lekelenmelerim vardı bana dur bakalım diyordu. Dr.la bunu paylaşınca ultrasonda bakalım dedi ve kalp atışı duyduk. İşte o zaman o kadar mutlu oldum ve şaşırdım ki hiç beklemiyordum. Dr. bile bana hayret etti, halimle eğlendi. Oysaki ben kafamda kürtaj günü belirlemiştim. İşte o zaman hamilelik psikolojisine girdim.
'baba' bunu nasıl öğrendi?
Yukarıda anlattığım süreçte eşimle birlikteydik ve sadece onunla paylaşıyordum hepsini. Kalp atışı duyana kadar kimseye bir şey söylememiştim onun dışında. İlk kalp atışı duyduğumuzda onda da kocaman bir gülümseme gördüğümü hatırlıyorum o kadar.
Yavruyu :) ilk kucağına aldığında ve ilk bakışmanız nasıldı...(
* Toprak bebeği kucağıma aldığım zamanlar malesef pek hatırlamak istediğim zamanlar değil. Bel sorunum ve bebeğin kilolu doğma ihtimali açısından sezeryan olmak zorunda kaldım. Genel anestezi oldum ve uyandığımda aşırı bir ağrı\acı hissediyordum. Odama çıktığımda bile hiçbir şey umurumda değildi. Ancak 5-10 dakika sonra Toprağı görebildim ve ilk hatırladığım şey 'a a bu çocuk beyaz! 'dediğimdi. Gözleri daha kapalıydı, o yüzden o bana bakamadı ama ben ona uzun uzun baktım. Bana benziyordu buna da çok şaşırmıştım çünkü nedense hep babasına benzeyecek gibi gelmişti. Kısacası bu süreç de benim için pek hayal edilen gibi değildi. Çok da fazla hatırlamıyorum, belki de sildim çünkü hakikaten çok acı çekiyordum.
Annelik zor zanaat.Bunu anladık artık...Sen nelerde zorlanıyorsun?
* Annelik zor olmaz mı tabi ki öyle ama ben bu konuda hem biraz şanslı hem biraz şanssızım. Şöyle ki, Toprak hep çok uslu bir bebek oldu. Beni çok üzmedi, üzmüyor. Ama etrafımda 1 dk'lığına bile bırakabileceğim kimsem yok. Yani bundan gezme tozma anlamında değil hastalık veya zorunlu haller kısmında zorlanıyorum. Bir de yemek yemiyor ama bunu da çok dert etmiyorum. Bakım, banyo, oyun o kısımlar zaten çok severek yaptığım ve zorlanmadığım şeyler.
Oğlunla birlikte keyif aldığınız en sevdiğiniz oyun ne?
* En keyif aldığımız oyun kule yapıp devirmek, sabahları benim yatağımda kudurmak ve evi süpürmek.
Taze annelere olmazsa olmaz tavsiyeler... ?
* Çok sabırlı olmaları ve bebeklerini kendi doğrularıyla büyütmeleri. Hayatları çok ama çok değişecek ama korkmasınlar çünkü "bebekten önce" diye bir şey kalmayacak :)
Merhaba, hoşgeldim.
YanıtlaSilÇekmeceye oturmuş çocuk resmine bayılllddıım.
1980 benim liseye giriş yılım :-)
Yaşlı anne Çiğdem
yaş almak önemli değil hiç hayatımda...neler biriktirdiklerimiz önemli bence...sizin birikimlerinizi okumak çokk keyifli...çok sevdim bloğunuzu...
YanıtlaSilsevgiler