Tam 50 ay ara vermişim..Ne büyük bir zaman... Nasıl da hemen geçmiş..Aslında öyle keyifle geçti ki... Kızımın an be an büyümesine, yürümesine, konuşmasına, koşmasına, arkadaşlık kurmasına şahit oldum. Birlikte doğa içinde toprakla denizle koyun koyuna harika bir 50 ay geçirdik... O zaman ne işin eksikliğini hissediyordum ne de başka bir insanın...Ama kızım büyümeye başladıkça artık benim dışımda da bir hayatın olduğunu fark etti.. Kendi yaşıtlarını, yeni yerleri, yeni oyuncakları keşfetmeye başladı. Parklarda geçen zaman dışında bir kreş eksikliğini de hissetmeye başlamıştık. Kışın benim kurs sebebiyle başladığımız kreşin şuana öyle faydası oldu ki hem onun hem benim için... Aslında kızım benden ayrılmaz, bensiz durmaz, işe girersem kim bakacak, yemek alışkanlığını bilemezler, ağlarsa nasıl susturacaklar, altına iyi temizleyebilecekler mi gibi tonla soru varken aklımda aslınada nasıl basitmiş.. İlk Gün: -Anane, annem nerde? -Annen kursa gitti kızım. .... küsüp sırtını dönüp